1 Ağustos 2010 Pazar

Vincent M. or P. [Tim Burton]

vincent malloy 7 yaşında
her zaman naziktir ve durur sözünde

onun yaşındaki bir çocuk için çok düşünceli ve iyi
ama olmak ister tıpkı vincent price gibi

kardeşi, köpeği ve kedisiyle memnun yaşamaktan
halbuki daha çok hoşlanır örümcek ve yarasalarla aynı evi paylaşmaktan

onu bekleyen korkular üzerine düşünebilirdi bu evde
ve gezebilirdi karanlık hollerde, yalnız ve acılar içinde

iyi davransa da ziyarete gelen halasına
müzesine koymak için onu balmumuna daldırdığını düşler aslında 

sever deneyler yapmayı köpeği abacrombi üzerinde
bir zombi yaratma ümidiyle

ki korkunç zombi köpeğiyle birlikte
kurban arayabilsin londra'nın sisli sokaklarında kendine

düşünceleri sadece iğrenç suçlar üzerine değil
resim yapmayı ve kitap okumayı sever, vakit geçirmek için

cin ali'ye bayılırken öteki çocuklar
edgar allen poe, onun en sevdiği yazar

bir gece korkunç bir hikaye okurken
bir haber gördü onu bembeyaz kesen
canlı canlı yanan güzel karısının
acısına dayanamayıp ölen bir adamın

öldüğünden emin olmak için, mezarını kazıp çıkardı
fark etmedi ki o mezar, gerçekte annesinin çiçek tarhı 

annesi vincent'ı, gönderdi odasına
biliyordu ki kaleye mahkum ediliyordu aslında
hayatının kalan kısmını mahkum olarak geçireceği
güzel karısının bir portresiyle tek başına

kapatıldığı kalede yalnız ve delirmişken
annesi belirdi odada birden
“istersen çıkıp oynayabilirsin dışarıda
çok güzel ve güneşli bugün hava”

konuşmaya çalıştıysa da olmadı vincent
zayıf düşürmüştü onu, yıllar süren mahkumiyet

o da karaladı kalemle bir parça kağıda:
“bu ev bana hükmediyor ve çıkamam artık asla!”

“ne mahkumsun ne de yarı ölü” dedi annesi
“oynadığın bu oyunlar... kafanda hepsi!

sen vincent price değil, vincent malloy'sun.
işkence altında değilsin, sadece küçük bir çocuksun.
yedi yaşındasın ve benim oğlumsun,
dışarı çıkmanı ve biraz eğlenmeni istiyorum!”

kızgınlığı geçip hole, dışarı çıktı
vincent yavaşça duvara yaslarken sırtını

oda dalgalanıp sallanmaya ve gıcırdamaya başladı
vincent'in cinneti zirvesine ulaştı

gördü zombi kölesi abacrombi'yi
ve mezarın ötesinden duydu karısının seslendiğini

tabutundan konuşup dile getirdi korkunç bir isteği
uzanırken çatırdayan duvarlardan iskelet elleri

rüyalarından emekleyip çıkan tüm korkuları
çevirdi korkunç çığlıklara, çılgın kahkahalarını

delilikten kaçabilsin diye kapıya uzandı 
kendisi ve zombi köpeği

ama sendeleyip yere cansız uzandı
sesi yumuşak ve yavaştı
edgar allen poe'nun “kuzgun” şiirinden 
bir alıntı okurken: 

"ve içimden çıkıp yerlerde sürüklenen gölge ruhum
kaldırılamaz bir daha -- asla!"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder