23 Nisan 2014 Çarşamba

Zamanı Günle Böldüm

hayatı tek şarkıya gömdüm
şimdiyi saate ekledim
geleceği hiç bilmedim
sözlerimle hayatı sürdüm
zamanı günle böldüm
karanlık işte

gözünle ömrü düşündüm
saatleri anlamsız kıldım
geçmişi vakte takmadım
gördüğümle tecrübe ettim
zamanı günle böldüm
gururlu işte

ırkları kafese koydum
vakit nedir onu gördüm
şimdiyi hiç anlamadım
nefesi ciğere çektim
zamanı günle böldüm
sağlam işte

oyuncak hikayeleri yazdım
büyüklere şarkılar buldum
hayatı her daim sevdim
şımarıp ortada durdum
zamanı günle böldüm
pişman değil işte

19 Nisan 2014 Cumartesi

Fırat Kenarındaki Devrim Şiiri

düz
dümdüz
ve kıvrak
üstelik dengesiz
ve sakin
hatta sıcak,
ıslak
ve yağmur
nemli
ve kuru
biraz şimdi
daha çok mitolojik.
yarı tanrılar ve tanrılar
hayat ve devrim.
tıpkı bir nehir
ve insanlar.
tekdüzelik değişikliği getirir.
yeniden yaratmak gerekir.
yağmur,
yeniden yaratır her damla.
ve her damla bir bıçak.
yokluğunu besler
ve nimet...
düz
dümdüz
ve kıvrak
ama ıslak
ve nemli
hatta sıcak
kuru
biraz şimdi
daha çok mitolojik
yarı tanrılar ve tanrılar
hayat ve devrim
bir nehir gibi...

13 Nisan 2014 Pazar

Sessizliğin Kendisi

Yine saatinden önce uyandım bugün,
Herkes anlamsızca gitmiş kuzeye.
Hiç anlayamadığım duygularla
Gövdemde derin bir sızı.

Önümde toz bulutlu bir yol.
Yüreğimde sessizliğin kendisi.
Çöllerde vaha gibi gördüğüm.
Beni susturur musun, söyle?

Yine erken uyandım bugün.
Çöl kumları çekip gitmiş güneylere.
Gözlerimde hala kumları ve göz yaşı.
Bir ormanı özler dururum.

Önümde bol virajlı bir yol,
Yüreğimde yangının ta kendisi.
Ormanda sıkışmış gibi hissetiğim.
Beni durdur musun, söyle?