değişen ben değilim
dönüşen savaş
yaşlanmakla ıslanmak aynı şey
bir yağmurun gölgesinde ihtiyarlamak
şimdi ölüm bile yetmiyor acılarımızı tartmaya
dostlar alıngan bir sahili pinekliyorlar
bir merhaba'yı bıçaklar gibi artık selamlaşmalar..
değişen ben değilim
dönüşen savaş
artık zaman bile yetmiyor yaşadığımızı sanmaya
yine de ışıklar bu kenti güzelmiş gibi gösteriyor
geceleri...
geceler..yani ahmet haşim'in kafiyeleri
''seni aklima düşüren yer çekimi değil
yalanci yildizlar
öyle uzaksin ki
üflesem soğuyacaksin
sarilsam okyanus''
bir aşka yetecek kadar
ve anımsatacak kadar sebepsiz bir ölümü
acılarımız ve kafiyelerimiz var...
işte hepsi bu kadar...
17 Temmuz 2010 Cumartesi
4 Temmuz 2010 Pazar
[Bana Şans Dile]
Hatırladığım bir karanlıktı önce
Beni göremeyişin,sana uçamayışım..
Bilmem, belki de öğrenemedi kanatlarım
Karanlıktaydım önce
Ben, ışığını arayan pervane...
Sesini duyuyorum, seni bulamıyorum
Elini uzat, tam burdayım
Seni arıyorum, hiç durmadım ve yorgunum
Bak, tam burdayım
Bırak artık omzuna konayım
Işıklar pervanelerin ölümüymüş derler..
Derler ki gözlerini kör edermiş hareler
Hiç görmedim ki ışığını, nasıl kör olayım?
Bak, tam burdayım, bırak omuzuna konayım...
Beni göremeyişin,sana uçamayışım..
Bilmem, belki de öğrenemedi kanatlarım
Karanlıktaydım önce
Ben, ışığını arayan pervane...
Sesini duyuyorum, seni bulamıyorum
Elini uzat, tam burdayım
Seni arıyorum, hiç durmadım ve yorgunum
Bak, tam burdayım
Bırak artık omzuna konayım
Işıklar pervanelerin ölümüymüş derler..
Derler ki gözlerini kör edermiş hareler
Hiç görmedim ki ışığını, nasıl kör olayım?
Bak, tam burdayım, bırak omuzuna konayım...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)