29 Haziran 2010 Salı

Plaka

Çok ağladım sanırım ben,
Kalmadı tek damla göz yaşı.
Akmaması daha da şişirdi,
Yürekteki bozukluğun ritmini.
Şimdi peşine mi düşmeli,
O peşinden koştuğum meslekliye?

Ah gülüyordur şimdi eserine,
Eminim umursuzdur sözlerime.
Peki ne nedir bu cümlelerde?
Her şehirde plakadır gözlerime.
Susuyorum şimdi yine her zamankine,
Dostlarım nefreti aşılarken yüreğime,
Dönüp dostlaştığında nefretime...
Bense habersizim her seferine,
Giriş çıkış plakalarının şehre...

18 Haziran 2010 Cuma

Sisler Bulvarı [Attila İlhan]

Elinin arkasinda günes duruyordu
Aylardan kasimdi üsüyorduk
Agacin biri bulvarda ölüyordu
Şehrin camlari kaygisiz gülüyordu
Her köse basinda öpüsüyorduk

Sisler bulvarina aksam çökmüstü
Omuzlarimiza çoktan çökmüstü
Kesik birer kol gibi yalnizdik
Daglarda ates yanmiyordu
Deniz fenerleri sönmüstü
Birbirimizin gözlerini ariyorduk

Sisler bulvar’inda seni kaybettim
Sokak lambalari öksürüyordu
Yukarida bulutlar yürüyordu
Terkedilmis bir çocuk gibiydim
Dokunsaniz aglayacaktim
Yenikapi’da bir tren vardi

Sisler bulvari’nda ölecegim
Sol kasigimdan vuracaklar
Bulvar duraginda düsecegim
Gözlüklerim kirilacaklar
Sen rüyasini göreceksin
Çiglik çigliga uyanacaksin
Sabah kapini çalacaklar
Elinden tutup getirecekler
Beni görünce tas kesileceksin
Aglamayacaksin! aglamayacaksin!

Sisler bulvari’ndan geçtim sirilsiklamdi
Islak kaldirimlar parliyordu
Durup duruken gözlerim daliyordu
Bir bardak sarabda kayboluyordum
Gece bekçilerine saati soruyordum
Evime gitmekten korkuyordum
Sisler bogazima sarilmislardi

Bir gemi beni afrika’ya götürecek
İsmi bilmem ne olacak
Kazablanka’da bir gün kalacagim
Sisler bulvari’ni hatirlayacagim
Kirmizi melek sarkisindan bir satir
Lodos’dan iki
Senin kirpiklerinden bir satir
Simsiyah bir satir hatirlayacagim
Seni hatirlatanin çenesini kiracagim
Limanda vapurlar uguldayacak

Sisler bulvari bir gece haykirmisti
Agaçlari yatiyordu yoksuldu
Bütün yapraklari sararmisti
Bütün bir sonbahar aglamasti
Aglayan sanki istanbul’du
Öl desen belki ölecektim
İçimde biber gibi bir kahir
Bütün siirlerimi yakacaktim
Yalnizlik bana dokunuyordu

Eger sisler bulvari olmasa
Eger bu sehirde bu bulvar olmasa
Sabah ezaninda yagmur yagmasa
Şüphesiz bir delilik yapardim
Hiç kimse beni anlayamazdi
On beş sene hüküm giyerdim
Dördüncü yilinda kaçardim
Belki kaçarken vururlardi

Sisler bulvari’ndan geçmedigin gün
Sisler bulvari öksüz ben öksüzüm
Yagmurun altinda yalnizim
Agzim elim yüzüm islaniyor
Tren düdükleri iç içe giriyorlar
Aklimi fikrimi çeliyorlar
Aksaray’da isiklar yaniyor
Sisler bulvari ayaklaniyor
Artik kalbimi susturamiyorum